Son dönemde yapılan araştırmalar İngilizce öğrenme sürecinde ergen ve yetişkinlerin, telaffuz dışında birçok yönden çocuklardan daha iyi olduğunu gösteriyor. Bu durum, muhtemelen ergen ve yetişkinlerin halihazırda ana dillerinde okur yazar olmaları ve yeni bir dil öğrenirken daha önceki dil öğrenim tecrübelerini kullanabiliyor olmalarından kaynaklanıyor. Fakat, bu durum yine de önemli bir soruya cevap vermekte hala pek yeterli değil: İngilizce öğrenmek için en uygun yaş kaçtır? Bu soru, İngilizce öğrenme ile ilgili bir çok diğer soru gibi, basitçe cevaplandıramayacağımız sorulardan biri. Çünkü cevap, duruma bağlı olarak değişiklik gösteriyor.
Örneğin, ABD’de yaşayan Amerikalı bir baba ve Alman bir anneden doğan bir çocuk, doğduğu andan itibaren Almanca ve İngilizce öğrenmeye başlar. Bu, muhtemelen bir yetişkin olarak iki dili de (İngilizce ve Almanca) akıcı konuşmak isteyen herkes için en tercih edilen durum olacaktır.
Diğer Örnek, ABD’ye göç eden okul çağındaki bir çocuğun, yerleşir yerleşmez yeni dili olan İngilizce’yi öğrenmeye başlamaktan başka çaresi yoktur. Çocuğun yaşına bağlı olarak, İngilizceyi anadil seviyesinde akıcı bir şekilde konuşuyor olması bir kaç senesini alabilir. Çocuğun bu süreç içerisinde kendi anadilini de geliştirmeye devam ediyor olması dil öğrenim süresi açısından oldukça önemlidir. Aile ve öğretmenlerin, çocuğun İngilizceyi çok kolay ve kısa sürede öğreneceği ile ilgili gerçek dışı beklentiler içinde olmamaları da ayrıca önem taşımaktadır.
Yukarıda tanımlanan iki örnekte, farklı seçenekler bulunması ve İngilizce ile ne zaman tanışıldığı gibi konular birbiriyle tezat oluşturur. Çocuğun yabancı dil programlarına katılma kararı ya çocuğun yaşadığı bölgedeki eğitim otoriteleri tarafından verilir ya da kişisel bakış açılarıyla bağlantılı olarak aileleri tarafından verilir. Son durumu biraz daha genişletmek istiyorum.
Dil öğrenimi konusunda bazı uzmanlar; çocuğun İngilizce’yi öğrenmeye ne kadar erken başlarsa o kadar iyi olacağını iddia ediyor. İngilizce öğrenmeye ne kadar erken başlanırsa o kadar çok sey öğrenileceği ve İngilizce’yi öğrenmeye sonradan başlayan biriyle kıyaslanınca daha çok ilerleme kaydedileceği görüşü oldukça mantıklı. Ancak, bu durumun ikinci dilin, asla tam anlamıyla geliştirilmemiş ana dilin yerini alması söz konusu olduğunda geçerli olmadığını gösteren kanıtlar da var.
* Bir araştırmacı ikinci dil olarak İngilizce’yi erken öğrenen çocuklarda çifte yarı dillilik tehlikesinden bahsediyor; örneğin, çocuk iki dilde de (anadili ve İngilizce) tam yetkinlik kazanamıyor. Yukarıda bahsedildiği gibi, dil öğrenmeye daha geç yaşlarda başlayan öğrenciler daha başarılı öğrenciler olacaktır. Bu nedenle çok küçük yaşta İngilizce öğrenmeye başlayanlara göre aynı yetkinlik seviyesine ulaşmaları daha az zaman alır. Aynı zamanda diğer bir problem, İngilizce veya herhangi bir ikinci dili öğrenmek için okulda harcanan zamanın, diğer derslere verilen ağırlığı azaltması ve hatta tamamen bitebilir. Bu arzu edilebilir bir durum değildir.
Kısacası, bir zorunluluk ve anadil seviyesinde akıcı İngilizce konuşma gerekliliğinin bulunmadığı durumlarda, ikinci bir dile başlamak için en uygun yaş kaçtır? sorusunun cevabı : son yapılan araştırmaya göre, erken ergenlik, yani
11-13 yaş aralığıdır ve çocuk İngilizce / yeni bir dil öğrenmek için ne kadar motive olursa, aynı oranda başarılı gösterecektir.
* Scovel T, 1999 The younger the better myth and bilingual education In: Gonzalez, R (ed.) Language Ideologies: Critical Perspectives Urbana, IL: NCTE
Leave a Reply