Sıfatlar “isimleri” (nouns) tanımlamak için kullanılırlar. Yeni bir sıfat öğrendiğinizde eğer varsa karşıtını da öğrenmeniz gerekir.
We use adjectives to describe nouns. When you learn a new adjective, you should learn its opposite if it has one.
For example: (Örneğin)
new – old (Yeni – Eski)
good – bad (İyi – Kötü)
cheap – expensive (Ucuz – Pahalı)
beautiful – ugly (Güzel – Çirkin)
easy – difficult (Kolay – Zor)
big – small (Büyük – Küçük)
long – short (Uzun – Kısa)
fast – slow (Hızlı – Yavaş)
young – old (Genç – Yaşlı)
right – wrong (Doğru – Yanlış)
happy – sad (Mutlu – Üzgün)
poor – rich (Fakir – Zengin)
hot – cold (Sıcak – Soğuk)
noisy – quiet (Gürültülü – Sessiz)
short – tall (Kısa – Uzun)
boring – interesting (Sıkıcı – İlgi çekici)
clean – dirty (Temiz – Kirli)
crowded – empty (Kalabalık – Boş)
intelligent – stupid (Zeki – Salak)
Adjectives come after the verb be: (“Be” fiilinden sonra gelen sıfatlar)
eg. She’s old. (O yaşlı.)
It’s interesting. ((O) ilgi çekici.)
I’m happy. (Bne mutluyum.)
Adjectives come before a noun: (İsimden önce gelen sıfatlar)
eg. It’s a beautiful dress. (O güzel bir elbise.)
She’s an intelligent woman. (O zeki bir kadın.)
That’s the right answer. ( (O) doğru cevap.)
Adjectives aren’t plural with plural nouns: (Sıfatlar çoğul isimler ile beraber çoğullaşmazlar)
eg. Those are my new shoes. (Şunlar benim yeni ayakkabılarım.)
Ferraris are fast cars. (Ferrariler hızlı arabalardır.)
They are good students. (Onlar iyi öğrenciler.)